kırık


Hasan  bir ayağı havada öylece yatıyordu yatağında. Olanları düşünüyordu. Çok yağmur yağıyordu o gün. Arkadan gelen sert müdahale ile önce ne olduğunu anlayamamıştı. Tam topa koşarken birden kendini yerde bulmuştu. Islak çimen kokuyordu her yer buram buram. Sonra koku yerini bir acıya bırakmıştı. Ayağından başlayıp vücudunda devam edip beynine çıkıp sonra tekrar bacağına oradanda ayağına doğru inen korkunç bir acı. Dönüp baktığında arkadaşı veli yanında hasanın bacağına doğru korkunç bir şey olmuş gibi bakıyordu. Dönüp bakınca kırılan bir dal gibi sallanan ayağı gördü bacağının ucunda.
Ayağının kırılma sesi o kadar şiddetli olmuştu ki tribünde oturan annesi ayağa kalkmış bir eli kalbinde bir eli alnında kalmıştı.  İçinden dualar ederek pozisyonun yaşandığı kale önündeki kalabalığa bakarak ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Birinin bir yeri kırıldığı kesindi ama kimin? Ve neresi kırıldı. İşte o anda sahaya giren sağlık ekipleri ile beraber kalabalık dağılınca yerde acı içinde yatan biricik oğlunu görmüştü ve içi cız etmişti.
Hemen sedye ile ambulansa taşınıp oradan hastaneye kaldırılmıştı hasan. Doktorlar sahalara dönmesi için en az 6 ay süre vermişlerdi. Hasan deliler gibi düşünüyordu ne yaparım ne ederim diye. Babası o daha çocukken ölmüş. Babasız bir başına hem okumuş hem de evi ile antrenman sahası arasındaki 20km yolu her gün yürüyerek gidip gelmişti. çalışıp çabalayıp 2.lig boğalar sporda defans oyuncusu olmuştu. Ama hayat bu kadar acımasızımıydı. Tam her şey düzene girdi derken bu sakatlıkta nereden çıkmıştı.
Maçı izleyenlerde büyük üzüntü içindeydi. Hasanın babasız büyüyüp başarılı bir oyuncu olduğunu, terbiyeli ahlaklı ve annesini her zaman baş tacı yaptığı birde 6 ay sahalara dönemeyeceği dilden dile yayılınca hemen bir yardım kampanyası başlatıldı.  Yardımlar klüp banka hesabına gönderildi. Olayı duyan herkes yardım göndermeye başladı. ilçenin zenginleri, yardım severler, futbol severler. Klüp başkanı işi gücü bırakmış her gün her saat başı gelen paraları inceliyor ve içinden bu memleketin enayisi bitmez diyordu.  Hesapta 300.000 TL biriktiğini gördüğünde gözlerine inanamadı başkan.
Üç hafta sonra klüp başkanı hasan ve annesine 50.000 TL yardım parasını takdim etmişti. Hasan ve annesi de büyük bir minnetle başkana ve yardımı yapan herkese yerel gazeteler aracılığıyla teşekkür ettiklerini bildirmişlerdi.
1 ay sonra ilçenin en büyük oto galerisi başkana telefon açarak yeni aracının geldiğini haber verdi. Aracı büyük bir keyifle teslim almaya gelmişti başkan.
Aradan geçen 2 ay boyunca başkan aracını büyük bir kefiyle sürmüş iyice alışmıştı arabasına. Hız yapıyor makas atıyordu. Yine kırmızı ışıkta geçtiği bir sırada hızla gelen tır arabayı biçmişti. Başkan önce ne olduğunu anlayamamıştı. Şoktan çıkınca eliyle sağını solunu kafasına dokundu baktı hiçbir şeyi yoktu. Ancak önünden koşarak geçen köpeğin ağzında kendi ayakkabısını görünce hemen ayağına baktı ama sağ ayağı yerinde yoktu. Bütün aramalara rağmen ne köpek nede başkanın ayağı bulunamamıştı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

taşı delen suyun gücü değil sürekliliğidir.