bisküvi


Hakan onu ilk kez arkadaşı Ahmet yerken görmüştü. Önce paketi yavaşça açtı Ahmet, sonra tek tek yemişti sınıftaki sırasında. Hakan uzaktan izlemişti Ahmeti.  Hakanda isterdi kantinden simit almak bisküvi almak ancak parası yoktu. Ailesi fakirdi. Babası iş kazası geçirdiğinden beri çalışamamaktaydı.
Babasının aldığı işsizlik maaşı ancak ailesinin geçimine yetiyordu.  Hakan da ilkokul 3. Sınıfta okuyordu derslerinde başarılıydı. Öğretmeni resme yetenekli olduğunu söylemişti. Güzel resim yapardı. Zaten en sevdiği dersi de resimdi. Okula gittiği o gün öğretmeni resim yarışması olduğunu ve ödül olarak 1000 TL verildiğini söylemişti. Hakan havalara uçmuştu eğer resim yarışmasını kazanırsa bir sürü bisküvi alacağını söylemişti annesine. Annesi de gülerek resim yarışmasını kazan onlarca alabilirsin demişti.
günler geçmiş resim yarışması gelip çatmıştı. Resimler yapıldı ve jüri kazanan resmi yarın sabah öğrenciler sırada iken açıklayacağını söylemişti.
Jüri okuldaki öğretmenlerden oluşuyordu. Öğretmenler hakanın resmini gördüklerinde çok beğenmişlerdi. o kadar detaylıydı ki resim sanki gerçek gibi.  İçinden dereler akan kocaman bir orman, çok güzel bir köy evi. Havada uçan kuşlar, bulutlar, dağlar. Bir manzara olarak harika ve detaylıydı.
Yarışmaya katılanlar arasında müdür yardımcısının kızı da vardı. Hakanın resmine övgüyle bahsedilip kendi kızının resminden bahsedilmemesine içten içe çok kızıyordu.  Sabırla bekledi ve en sonunda öğretmenlere kendi kızının resmini daha güzel olduğunu ve yarışmayı kendi kızının kazanması gerektiğini söyledi. Öğretmenler müdür yardımcısının kızının resmine baktıklarında kesinlikle güzel olmadığının sıradan yapılmış bir ev,  birkaç araç ve birkaç ağaçtan oluştuğunu gördüler. müdür yardımcısı için 1000 TL çok önemli değildi ancak asıl önemli olan kızının yarışmayı kazanmasıydı.
Akşama doğru öğretmenler hakanın resmini kazandığı açıklamak istiyorlardı ancak birçoğu yeni tayin olmuş öğretmenler müdür yardımcısı ile sorun yaşamak istemiyorlardı. Birkaç senedir öğretmenlik yapan müdür yardımcısının yalakası bir öğretmen müdür yardımcısı ile sorun yaşayan birkaç öğretmenin işine son verildiğini söyledi.
Yarın sabah olduğunda hakan yine sırasına geçti. Büyük bir merak ve heyecanla kendi adının okunmasını bekledi. Ancak açıklanan isim müdür yardımcısının kızıydı. Öğretmenler büyük bir nefretle müdür yardımcısı ve yanındaki yalaka öğretmene bakıyorlardı ve böyle bir haksızlığa izin verdikleri için üzgündüler. Ancak değişen siyasi, ahlaki ortamda ya gerçekten yana olup işsiz kalacaklar ya da haksızlığa boyun eğip işlerine devam edeceklerdi. Herkesin kendi gücünü kendi yararına kullandığı bu ortam yıllardır devam etmekteydi. Basit bir resim yarışmasında da vardı bu ayrımcılık en büyük ihalelerde de. 
Hakanın gözünden yaşlar boşandı. Kendisi kazanmalıydı bu haksızlıktı. Bütün öğretmenler resminin harika olduğunu ve kendisinin kazanacağını söylemişlerdi.  Eve geldiğinden annesi sordu ne oldu oğlum kazanabildin mi yarışmayı. Hakanın gözünden yaşlar boşaldı. annesi geldi hakana sarıldı o çok istediği bisküviyi uzattı. Hakan  biryandan yedi bisküvisini bir yandan ağladı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

taşı delen suyun gücü değil sürekliliğidir.