Kayıtlar

Mutluluk

Tesbih taneleri gibi sıralanıyor Sıkıntılar, Kimi geçmişti kimi geçecek kimi beklemede sırasını. Işığa doğru uçan kelebekler gibiydi mutluluk bizim için, Varınca yok olacak.

kırık

Hasan   bir ayağı havada öylece yatıyordu yatağında. Olanları düşünüyordu. Çok yağmur yağıyordu o gün. Arkadan gelen sert müdahale ile önce ne olduğunu anlayamamıştı. Tam topa koşarken birden kendini yerde bulmuştu. Islak çimen kokuyordu her yer buram buram. Sonra koku yerini bir acıya bırakmıştı. Ayağından başlayıp vücudunda devam edip beynine çıkıp sonra tekrar bacağına oradanda ayağına doğru inen korkunç bir acı. Dönüp baktığında arkadaşı veli yanında hasanın bacağına doğru korkunç bir şey olmuş gibi bakıyordu. Dönüp bakınca kırılan bir dal gibi sallanan ayağı gördü bacağının ucunda. Ayağının kırılma sesi o kadar şiddetli olmuştu ki tribünde oturan annesi ayağa kalkmış bir eli kalbinde bir eli alnında kalmıştı.   İçinden dualar ederek pozisyonun yaşandığı kale önündeki kalabalığa bakarak ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Birinin bir yeri kırıldığı kesindi ama kimin? Ve neresi kırıldı. İşte o anda sahaya giren sağlık ekipleri ile beraber kalabalık dağılınca yerde acı içinde yatan

bisküvi

Hakan onu ilk kez arkadaşı Ahmet yerken görmüştü. Önce paketi yavaşça açtı Ahmet, sonra tek tek yemişti sınıftaki sırasında. Hakan uzaktan izlemişti Ahmeti.   Hakanda isterdi kantinden simit almak bisküvi almak ancak parası yoktu. Ailesi fakirdi. Babası iş kazası geçirdiğinden beri çalışamamaktaydı. Babasının aldığı işsizlik maaşı ancak ailesinin geçimine yetiyordu.   Hakan da ilkokul 3. Sınıfta okuyordu derslerinde başarılıydı. Öğretmeni resme yetenekli olduğunu söylemişti. Güzel resim yapardı. Zaten en sevdiği dersi de resimdi. Okula gittiği o gün öğretmeni resim yarışması olduğunu ve ödül olarak 1000 TL verildiğini söylemişti. Hakan havalara uçmuştu eğer resim yarışmasını kazanırsa bir sürü bisküvi alacağını söylemişti annesine. Annesi de gülerek resim yarışmasını kazan onlarca alabilirsin demişti. günler geçmiş resim yarışması gelip çatmıştı. Resimler yapıldı ve jüri kazanan resmi yarın sabah öğrenciler sırada iken açıklayacağını söylemişti. Jüri okuldaki öğretmenlerden olu

ikiside

Resim
Baba annemin giydirdiği çoraplarla bak dedi çocuk. Birinin siyahı çok öbürünün sarısı ama ikiside sarı siyah. Boşver dedi baba sonuçta ikisede çorap. İnsanda böyleydi. İyi kötü kıskanç yaramaz hırsız uğursuz yalancı mı bir insan. boşver hepside insan. Ve bu tüm sıfatlar insana dair. 

taşı delen suyun gücü değil sürekliliğidir.

Resim
Bu söz başarılı bir hayat sahibi olmak isteyen kişinin hayat anahtarı cümlesi olmalıdır. Hedeflerinizi belirleyip onu gerçekleştirmek için düşünürsünüz, tasarlarsınız, çalışırsınız,emek sarfedip,gerektiğine bekleyip, yani amaca yönelik bir süreklilik arz ederek hedefe ulaşmaya çalışarak başarılı elde edilebilir.

Kokudan Görememek

Resim
Kokudan göremiyorum dedim. Dediğimde saçma geldi ama tam anlamıyla yaşadığım buydu. Bir kahkaha attı kokudan göremiyor musun diye? Hiç mi yıkanmıyorsun, kokudan yanına yaklaşılmıyor, yaklaşamayıncada o kadar küçük şeyi nasıl göreyim diyemedim. Pardon uzaktan göremiyorum dedim, nefesi mi tuttum ve bakmaya gittim.